Olimpiyatlara adaylık!

Başbakan, az önce 2020 olimpiyalarına aday olduğumuzu ilan etti. Bu kaçıncı adaylığımız ben unuttum.Bunun için kimsenin kullanmak istemediği bir stadyum bile inşa ettik. Altyapısnı, ulaşımını nasıl olsa yaparız diye bıraktığımız bir stad. Olimpiyatları alamadığımız gibi yaptığımız bu yapı da dünyann en atıl spor tesisi olarak tarihe geçmeye adayken  İBB nin futbol takımını maçlarını burada yapmaya zorlaması ile iki  haftada bir futbol maçı yapılan bir stad haline geldi. Sanırım onlarda nasıl olsa seyircimiz yok şikayet eden olmaz demişlerdir. (Ama gelin görün Bozbaykuşlar seyircisiz takım yoktur diye gözümüzü açtılar.)

Bizim henüz olimpik dalları seyreden seyirci kitlermiz yok bırakın seyirciyi takip eden spor muhabirimiz bile kısıtlı. Birkaç yıl önce B.Vlasic dünya rekoru kovalarken gelmişti de tribündeki 500 kişiyi görünce "muhtemelen" rekordan vazgeçmişti.

Olimpiyatlara aday olmak güzel de ülkenin spor altyapısına,kültürüne gerekli yatrırımlar yapılmadan dostlar alışverişte görsün misali adaylık olmaz olsun.

Veledromumuz yok ama Şampiyonumuz var.

Geçtğimiz hafta sonu Portekiz'de yapılan Avrupa 23 yaş altı gençler pist bisikleti şampiyonasında 18 yaşındaki Ahmet Örken "Omnium"da şampiyon olarak biz bisikletseverleri sevince boğdu. Ancak bu haber yapması gereken etkiyi yaptı mı? Kuşkuluyum. Çünkü spor kamuoyumuz sadece futbolla ilgili çok zamandır.

 Bu başarının çok önemsenmesi gerek ki şu bakımdan; Ahmet kardeşim bu başarıyı Türkiye'de çalışarak elde etmedi.Çünkü ülkemizde  bu sporu yapması için gereken veledrom yok. Pist bisikleti milli takımımız sporcuları yurtdışı  kampları ile hazırlanıyorlar. Sanılmasın ki yurtdışında yaşıyorlar sadece yarışmalar için kamp dönemleri geçiriyorlar. Ayrıca Ahmet bu spora başlayalı da sadece 1,5 yıl olmuş. Teşekkürler Ahmet.